12 Mayıs 2014 Pazartesi

Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi ve kuvvetler ayrılığı




Cumhurbaşkanın Cumhuriyet tarihinde ilk kez doğrudan doğruya seçmenlerin oyuyla belirlenecek olması, Anayasa’da belirtilen Cumhurbaşkanın yetkileriyle birlikte düşünüldüğünde, Türkiye’de yarı-başkanlık sistemine geçiş yapılacağının bir göstergesi. Fransız anayasa hukuku uzmanı Duverger’e göre de, bir sistemin yarı-başkanlık olarak tanımlanabilmesi için cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, cumhurbaşkanının önemli yetkilere sahip olması ve meclisin güvenine tâbi olan bir başbakan ve kabinenin bulunması gerekir. Cumhurbaşkanın yasama, yürütme ve yargı alanlarındaki yeni görevleri ve Cumhurbaşkanın doğrudan halk tarafından seçilmesi TBMM ve hükümet karşısında siyaset üretecek yeni bir güç haline getiriyor. Bu noktada Amerika’daki başkanlık sistemi ve Avrupa’daki yarı-başkanlık ve parlamenter sisteminin Türkiye ile karşılaştırılması konuya açıklık getirecektir.


Türkiye’de yarı-başkanlık sistemi tartışmaları
21 Ekim 2007 tarihinde yapılan oylama sonucunda anayasamıza cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi düzenlemesi getirilmiştir. 1982 Anayasasına göre cumhurbaşkanının referanduma başvurma, çeşitli kurumlara atamalar yapma ve olağanüstü hal KHK’sı çıkarmak gibi pek çok yetkisi vardır ve bu yetkilerin hangilerinin tek başına hangilerinin karşı imza kuralına göre kullanılacağı oldukça tartışmalıdır. Cumhurbaşkanı, halkoyuyla seçilmenin getireceği artı meşruiyet, TBMM ve hükümet karşısında siyaset üretecek bir aktör haline getiriyor. Ayrıca görevde olan bir cumhurbaşkanını yeniden seçilebilmek için seçim vaatlerini gerçekleştirmek amacıyla, var olan anayasal yetkilerini genişletmek yönünde de harekete geçirebilir. 


Yarı-başkanlık sisteminde sert kuvvetler ayrılığının görülmezken  yürütme ve yasama organları arasında yumuşak bir geçişin var olduğunu söz konusu. Türkiye’de cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı alanında yetkileri mevcut. Yasaları yayınlamak, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunmak, seçimleri yenilenmesine karar vermek yasama alanındaki önemli yetkilerinde birkaçı. Başbakanı, bakanları ve genelkurmay başkanını atamak; YÖK ve Rektörlerin seçiminde ise yürütmenin yetkilerini kullanmakta. Yargı ile ilgili yetkileri ise Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.

 Bu yıl yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde Cumhurbaşkanının hükümetle aynı partiden olması durumunda siyasi yaşamda daha aktif ve görünür olması beklenmektedir. Cumhurbaşkanı ile hükümetin ayrı partiden olması durumunda ise cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulu arasında krizlerin çıkma ihtimali çok daha yüksektir. Bunun temel nedeninin yürütmenin iki başlı olması. Böyle bir krizde halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmeyene oranla eli çok daha kuvvetlidir ve krizleri çözmek daha zordur.  


Amerika’da başkanlık sistemi
Amerika’da da Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organları birbirinden her açıdan bağımsız iki ayrı organa verilmiştir. Bu organlar ayrı ayrı seçilmelerine rağmen, birbirlerinin varlıklarına son verememektedirler. Aynı zamanda bu organlar birbirlerinin faaliyetlerine ve yetkilerine müdahale edememektedirler. Yarı-başkanlık siteminden farklı olarak sert kuvvetler ayrılığı görülüyor. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden kesin olarak ayrılmıştır ve birbirlerini sürekli etkin bir denetim altında tutarlar. 

ABD'de yasama organı olan kongre iki alt kanattan meydana gelmektedir. Bunlar temsilciler meclisi ve senatodur.Temsilciler Meclisi, eyaletlerin nüfus yoğunluğuna göre belirlenecek sayıda üyelerin seçilmesiyle oluşan, ABD'nin iki meclisinden biridir. Temsilciler meclisi üyeleri, iki yıllık bir süre için seçilirler. Her eyalet, en az bir temsilciye sahiptir. Bunun dışındaki temsilciler, devletlerin nüfuslarına göre paylaştırılır. Temsilciler meclisi üyeleri doğrudan doğruya halk tarafından seçilmektedir. ABD'nin diğer meclisi olan senatoya ise her eyaletten iki temsilci gönderilir. Bugün ABD'de 50 eyalet vardır. Buna göre senatör sayısı da yüzdür. 

Anayasaya göre başkan ve yardımcıları iki dereceli genel oyla dört yıllık bir süre için seçilir. Başkan, yürütme yetkisine tek başına sahiptir. Bu alandaki işlemleri, kimseye bağlı olmadan, anayasal çerçeve içinde tek başına yapabilir. Başkan aynı zamanda idari mekanizmanın şefi olarak, bütün federal memurları atama ve görevlerine son verme yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki senatonun onayına tabi olduğundan önemli pazarlıklardan birini oluşturmakta 


Fransa’da Yarı Başkanlık Rejimi
Fransız yarı başkanlık sisteminde 1958 Anayasası, temelde parlamenter bir sistem öngörmekle birlikte, devlet başkanına alışılmışın üstünde önemli yetkiler tanımakta. Devlet başkanı,“Millet Meclisini feshetmek” yetkisi vardır. Ayrıca, başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, ulusa mesaj yollayarak kamuoyunu bilgilendirmek, Anayasaya aykırı oldukları savıyla kanun ya da uluslararası anlaşmalar hakkında Anayasa Konseyine (Anayasa Mahkemesine) başvurmak, bu Konseyin 9 üyesinden 3’ünü ve başkanını atamak, başkanın yetkileri arasındadır.
Yine Anayasaya göre “vatana ihanet hali” dışında sorumsuz (md.69) olan Cumhurbaşkanı, “af ilan etme” yetkisini de tek başına kullanabilmektedir (md.17). Ayrıca, Cumhurbaşkanı, hükümetten veya iki meclisten bir öneri gelmesi halinde, bir tasarının kanunlaşması için “referanduma” da başvurabilmektedir (md.11).
Görüldüğü gibi, Fransız yarı-başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanı Anayasadan kaynaklanan yetkileriyle çok güçlü bir konumdadır. 


Federal Almanya Yönetim sistemi
Federal Meclis, Alman halkının seçilmiş temsilcisidir. Federal mecliste yer alan 598 milletvekilinin yarısı partilerin eyalet kapsamında gösterdikleri aday listelerinden seçilirler (ikincil oylar). Milletvekillerinin diğer yarısıysa, sayıları 299 olan dar bölgede doğrudan adaya verilen oylarla seçilir (birincil oylar).
Cumhurbaşkanı, Federal Alman devletinin başıdır. Federal Almanya’yı dışarıya karşı temsil eder ve hükümet üyelerini, yargı üyelerini ve yüksek devlet memurlarını atar. Yasalar, onun imzasıyla yürürlüğe girer. Parlamentoyu feshetme yetkisine sahiptir.
Federal senato 16 eyaleti temsil eder, yasaların yapılmasına ve kısmen de federal devlet yönetimine katılan bir anayasal organdır. Parlamenter sistemin temel özelliklerini taşır. Çünkü Cumhurbaşkanı Federal Meclisçe seçilir ve çoğunluk partisinin lideri cumhurbaşkanı tarafından başbakan adayı olarak Federal Meclise önerilir; eğer meclisin mutlak çoğunluğu adayı onaylarsa, başbakan atanmış olur.


Finlandiya’da Yarı Başkanlık Rejimi
Finlandiya Anayasasına göre, halk tarafından seçilen devlet başkanı, hükümette ilk söz sahibi olan “makam”dır. Dış politikanın yönlendirilmesi, idari mekanizmanın gözetimi, silahlı kuvvetlerin komutası kendisine bağlıdır. Kanunlar üzerinde çok güçlü bir veto yetkisi vardır; öyle ki, veto edilen metin ancak daha sonra yapılacak genel seçimlerde oluşan mecliste ele alınabilir ve üye sayısının salt (mutlak) çoğunluğu ile kabul edilebilir. Üstelik, devlet başkanı bakanların hazırladıkları kanun tasarılarını parlamentoya sunmayabilir; onun yerine, kendi hazırladığı bir metni parlamentoya sunabilir. Finlandiya’da Cumhurbaşkanı meclisi dağıtma yetkisini tek başına kullanabilmektedir.







Yararlanan Kaynaklar

Serap Yazıcı/ Başkanlık ve Yarı başkanlık Sistemleri Türkiye İçin Bir Değerlendirme,İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2002.

 https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/giris.jsp

 http://www.adalet.gov.tr/duyurular/2011/eylul/anayasalar/ulkeana/pdf/08-ALMANYA%20209-276.pdf

 http://journal.yasar.edu.tr/wp-content/uploads/2014/01/23-Fevzi-DEM%C4%B0R.pdf