23 Ocak 2014 Perşembe

Vogue, Âlâ ve Cosmopolitan Dergilerin semiyolojik açıdan incelenmesi




VOGUE 2012 Nisan Sayısı
Roland Barthes’in kuramına baktığımız zaman bazı kavramlarla karşılaşmaktayız. Özellikle Barthes, Semiyoloji’nin işaretlere ve kodlara atıf ettiğini söylemekte. Bu kodlar ve işaretler evrensel değilse; tarihsel, kültürel ve sosyal kavramlardır.
Vogue Dergisi’nin 2012 Nisan sayısını bazı kavramlar (Sing, Proces of Signification, Signifier, Signified, Myth, Donatation,conatation)  çerçevesinde inceleyeceğiz.İlk olarak kapağa baktığımız zaman bir kadın fotoğrafını görmekteyiz. Kadının giydiği kırmızı pantolon ve dudaklarına sürdüğü kırmızı ruj bir anlamda Signifier’i (işaret eden) göstermektedir. Kırmızı pantolon ve dudaklar bir anlamda tutku ve şehveti Sing’ i(ifade etme) göstermektedir. Kadının giydiği siyah büstiyer, saçlarının ve kirpiklerin siyah olması bir ahenk içinde gizemli hale gelmiştir. Bu da kadının çekiciliğini daha da ön plana itmiştir. Kadının ellerini başının arkasına bağlaması, göğüs dekoltesini ve koltuk altlarını daha rahat görünmesini sağlamıştır. Aslında bu da tutku ve şehveti özellikle bireyde cinsel isteğini uyandırmıştır.Kadının arkasında kırmız fon kullanılması, kadının bize cinsel obje obje olarak vermiştir.
Diğer yandan derginin kapak yazılarına baktığımızda “dekolteye özel bakım”, “modanın en seksi kadını”, “fit olun” ve  “cesur bahar” gibi başlıklar kadınlara yönelik atılmıştır. Böylece, derginin kadınlara yönelik olduğunu ve ayrıca kadınların daha cesur giyinmeleri bu giyinmenin seksi ve çekici olması gerektiğini fikrini aşılıyor.
Barhes’e göre Semiyolojiyi anlatırken ideolojiye de yer vermektedir. Signification,Semiyoloji’nin bir parçasıdır,Myth ise ideolojinin bir parçasıdır. Bu doğrultuda baktığımız zaman, kadının bir seks objesi olarak kullanılması bir anlamda tüketimi ve kapitalizmi çağrışmaktadır. Özellikle değişen modaya ayak uydurmak ve seksi kalmak bir anlamda kapitalizmin kadınla üzerinde etkili olmak istediği konulardır. Barthes’in Semiyoloji elementlerine baktığımızda ise her ne kadar doğal olarak algıladığımız (Donatation) kadın fotoğrafı var ise bunun altın ciddi bir anlam (Conatation ve Process of Signification) vardır.

ÂLÂ 2012 Mayıs Sayısı
Son zamanlarda yayımlanmaya başlanan Âlâ Dergisi incelenmeye değerdir. Yine Barthes’in kuramı ve kavramlarıyla inceleyeceğiz.  Yine bir kadın fotoğrafı kullanılmıştır. Vogue Dergisi’nde paylaşılan kadın fotoğrafı ile buradaki paylaşılan kadın fotoğrafı farklı kesimlerdeki kadınlara hitap etmektedir. Özellikle kadının, beyaz gelinlik giymesi ve yüzündeki parlaklık bir anlamda dini (İslami) belirtidir. Buradaki beyazlık, Signifier yani işaret eden, temiz ve saf olması Signified yani işaret edilendir. Sing olarak, beyaz saf ve temizi ifade etme işaretidir. Gelinlik, muhafazakar ve İslami kesim için bir nevi alıcıdır. Yalnız gelinliğin sıradan bir gelinlik olmaması, taş ve pırlantalarla bezenmesi bir anlamda üst sınıfa hitap ettiğini göstermektedir.
Kapaktaki yazıları incelediğimiz zaman “Faruk Aksoy 1453”, “Murat Göğebakan”,” Âlâ” gibi yazılar da İslami hassasiyeti barındırıyor. Özellikle “Hanımefendilerin dergisi” denmesi, bu dergiyi alanların diğer kadınlarda daha üstün olduğunu belirtmektedir. Bunu da Process of Signification olarak bakabiliriz.
Buradaki Donatation’a baktığımız zaman her ne kadar bir kadın göz önünde tutulsa da daha derin anlamlar barındığını söyleye biliriz. Bu anlamlandırma sürecinde Conatation devreye girmekte. Yine Barthes’in Semiyoloji’nin ideolojik kavramına baktığımızda, hem bir İslami düşünce hem de kapitalizmi görebilmekteyiz. Kadının temiz, saf ve güzel olması İslam dinine bağlanmaktadır. “Hanımefendilerin Dergisi” denmesi de bu dergiyi alan kadınların diğer kadınlardan daha üstün olduğunu göstermektedir. Burada bir geçişin olduğunu söyleyebiliriz. Böylece İslam dininin diğer din veya ideolojilerde daha üstün olduğunu gizli bir biçimde iletmiştir. Her ne kadar, fotoğraf tutku ve şehvet uyandırmasa da ayrıca bir cinsel obje olarak göstermese de kadının giydiği lüks gelinlik tüketim ve kapitalizmi andırıyor.


COSMOPOLITAN Dergisi 2012 Mayıs Sayısı
COSMOPOLİTA Dergisi’nin 2012 Mayıs sayısını inceleyeceğiz. Diğer dergilerde olduğu gibi yine kapakta bir kadın fotoğrafı kullanılmıştır. Özellikle kıyafetini üst bölümünün dar olması, kadındaki göğüs dekoltesini ortaya çıkarmıştır. Kadındaki hafif gülümseyiş ve elleriyle saçını okşuyor gibi görünmesi Signifier ve Signified açısından kadın gizemli ve özgüvenli görünmektedir. Arka fonun ve kadının üstündeki kıyafetin sarı olması, kadının vücut hatlarını göz önüne sermiştir. Diğer yandan, yazı ve başlıklara baktığımız zaman, “Hayatınızda seks kaçıncı sırada?”, “Erkekler hangi kadınlara hayır diyemiyor?”, “Modada doğaya dönüş” gibi birden çok kadın-erkek ilişkisi,cinsellik ve sekse vurgu yapılmaktadır. Semiyoloji olarak baktığımızda da, bu işaretler ve göstergeler bir çok anlamı  beraberinde getiriyor. Ayrıca kapaktaki “Hayatımızda seks kaçıncı sırada?” cümlesindeki seks kelimesinin büyük puntolarla yazılması insanların bilinçaltındaki egosunu (Freud’un “ego”su) devreye sokuyor.
Bir başka başlık ise, “Erkekler hangi kadınlara hayır diyemiyor?” başlığı, kadınların kendilerini erkelere nasıl pazarlayacağını göstermektedir. Sonuç olarak, Barthes kuramına ve kavramlarına baktığımız da, bu derginin de ideolojik bir yapıya sahip olduğunu söyleye biliriz. Gerek kadınların kendilerini erkeklerin gözünde kabul görmeleri için seksi görünmeleri, modaya uymaları bir anlamda tüketim kültürüne ve kapitalizme örnektir. Özellikle kadınların cinsel bir obje olarak kullanılması kapitalizm kültürünün vazgeçilmez bir öğesidir

Mehmet Yeşilmen ve Şafii Çelik'in ortak yazısıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder